Translate It

15 Ekim 2010 Cuma

Bursa Izgara

   Laf kalabalığı yaptığım son yazımda, Bursa Izgara'yı ziyaretimizden(!) bahsedeceğimi söylemiştim;)
İlk kez, yazacağım mekân hakkında bir internet araştırması yapayım dedim ve olumsuz yorumlar gördüm. Oysa, ben tam aksini düşünüyorum; damak tadı denen şey gerçekten çok farklı;)

   Bursa Izgara, benim gördüğüm, bir Bakırköy'de, bir de Taksim'de var. Başka şubeleri de varmış. Biz bahsettiğim iki şubeye de gittik. Yorumlarımda farklarını belirteceğim.

    Şimdiii, Bursa Izgara'nın Bakırköy şubesinin benim için bir önemi var. Şöyle ki, yıllar yıllar evvel en yakın arkadaşımla Bakırköy'de gezdiğimiz bir gün, yemeği paraya kıyıp burda yemeye karar verdik. Çünkü mekânın fiyatları çok da ucuz değil; e biz de o zaman, dışarda en fazla iki lahmacun yiyebildiğimiz sefil günlerimizdeyiz. Yani, bildiğiniz "paraya kıydık" o zaman;)))

    İçeriye girip fiyatları görünce pancarvari kesildiğimiz o günü mutlulukla hatırlarız hep. Çünkü, garsonların hepsi, sanki özellikle seçilmişçesine yakışıklıydı. Düşünün ki, yemek yediğiniz bir yerde, Kargo grubunun Koray'ı gibi dokuz-on yakışıklı geziniyor (İstasyon İnsanı, anlayışına sığınıyorum). Biz cennette gılmanlar eşliğinde köfte yiyormuş gibi keyifle bitirdik yemeğimizi. (Yıllar sonra da aklımda yediğim yemeğe dair hiçbir ayrıntı kalmamış olduğunu, bir tek garsonları kestiğimi fark ediyorum.)

   Sonra, aramızda bu mekânın ismi, "Ya bugün, garsonları yakışıklı olan yere gidelim mi?" şeklinde geçti;)

Yıllar yıllar sonra, Bakırköy Ebuzziya'da güzel yemek için pek bir yer olmadığından Bursa Izgara'ya girmeye karar verdik. Karışık Et Special söyledik. Bu karışıkta, alt kat pide, üstte antrikot, pirzola, köfte oluyor. Üstüne de tereyağı gezdiriliyor. O gün, her yerde et yesek de tadını alamayan, yemekten keyif almayı unutmuş iki insan olarak hakikaten "Mmm...Nefis" sesleri eşliğinde yedik yemeği.

    Ben, özellikle köftesini çok beğendim. Ufak ufak köfteler, pide ve sosla muazzam bir tada bürünüyor ve tat olarak biraz Sultanahmet Köftecisi'nin köftesine benziyor.
    Gıda konusunda uzman olan İstasyon İnsanı da, kaliteli malzeme (baharat...vs.) ve taze et kullandıklarını söyledi.

 2. Sonra biz bu tadı unutamayıp Taksim'deki şubesine gittik. Ancak bir türlü ilgilenmeyen garsonlar, ekmek istememize rağmen getirmeyişleri (Hatta ekmeğin icadından bihabermiş gibi şaşkın bakışları), soğuk gelen yemekle, sükût-ı hayale uğradık.

3. Akıllanıp üçüncü kez Bakırköy'deki şubesine gittik ve ilgili garsonlar, leziz yemekle yine mutlu olduk.


NOTLAR:
*Ben anladım ki, benim buradaki siparişim "Pideli Köfte" olmalı, çok seviyorum.
*Buranın Kemalpaşa'ları Bursa'dan geliyormuş.
*Her malzemeyi şehir dışından getirtiyorlar.
*Temiz, nezih bir yer. Dilerseniz, köfteniz ya da spesiyalinizin altına patlıcan söğürme (N'apayım, biz öyle deriz!) koydurabiliyorsunuz. İstasyon İnsanı seviyor; ama ben koydurmayı tercih etmiyorum.
*Böyle bir yerde, yayık ayranı olmasını isterdim. Muhtemelen hijyen sorunu sebebiyle yapmıyorlardır; ama istiyorum;)
*Her şube iyi olacak diye bir kaide yokmuş!
*Paket servisi de var; ama bence orada yiyin;)
*Ticket, Sodexho geçiyor.

   Demem odur ki, biz burayı çok seviyoruz.
   Fiyatlar konusuna gelince... "Ucuz" denebilecek bir yer değil. Yemeklerin fiyatı, 16.50 liradan başlıyor. Tatlısı, çorbası, içeceği derken iki kişi 60-70 liraya çıkarsınız. Ama benim gibi, daha çorbada doyuyorsanız sadece yemek alın;)
    Bu fiyata değer mi, derseniz, "Evet" derim.


Düzenleme: Yemekten önce gelen biber ezme fotoğrafını ekledim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder