Translate It

10 Temmuz 2010 Cumartesi

Yeşilköy Roma Dondurmacısı






Bir gece vakti, işyerinden kendisine araba verilmiş ağabey kişisi, evde canı sıkılan obur kişisine dışarı çıkma teklifinde bulunur. Tabii burda amaç, arabayla kardeşe hava atmaktır. ama obur kişinin umrunda bile değildir bu. Onun tek derdi, "Acaba bir yerde oturup dondurma yer miyiz?" dir. Ve ağabeyin: "Bak nasıl sürüyorum, bir baksana pişt!" böbürlenmelerine bir süre katlanılarak zafere ulaşılır!

Yer, Yeşilköy Roma Dondurmacısı.

Ben geleneğimi bozmayarak fıstıklı, vişneli dondurma aldım sanırım. Kornet içinde istedik. Topluca gittiğimizden utanıp korneti de kemiremedim.
Sonra, o gün diyete girmiş ağabey kişisi, beş top yediği dondurmanın üzerine bir de dondurmalı tavukgöğsü yedi;)
Ben, karamelli, çikolatalı, vanilyalı çeşitlerini de denedim ve hepsini de beğendim arkadaş;) Waffle'da da aklım kalmadı değil hatta.

Ben ödemediğim için bilmiyorum; ama fiyatları da uygundu.
Ve zaten oldukça meşhur bir yerdir, her daim kalabalıktır, düğünden çıkanlar oraya gelir...vs.
Ambiyansı( Bu kelime dilime hangi arada yerleşmiş?) da bence iyiydi.

Gece vakti, canınız dondurma çekerse aklınızda bulunsun. Arabanız yoksa ve canınız gitmek isterse, bu sıralar araba sürmeye akülü araba sürüyormuşçasına hevesli ağabeyimi gönderebilirim;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder